Fosil yakıtlar, mineral yakıtlar olarak da bilinir. Hidrokarbon içeren kömür, petrol ve natürel gaz gibi natürel enerji kaynaklarıdır. Can Veren canlı organizmaların oksijensiz ortamda milyonlarca sene boyunca , çözülmesi ile oluşur. Fosil yakıtlar endüstriyel meydanda çok kapsamlı bir kullanım alanı bulmaktadır.
Fosil yakıtlar, çürüyen tarih öncesi bitki ve hayvanlardan milyonlarca senede oluşmuş, kömür, petrol ve doğalgaz gibi yakıtlardır. Fosil yakıtlar yenilenebilir kaynaklar değillerdir. Yenilenemediği için de mevcutları temkinli kullanmak gerekir. Yenisini yapmak ya da geliştirmekten söz edilemez, fakat tabiatı muhafaza etmek , erozyonu engellemek , sel ve benzeri natürel afetlere kişilerin katkısı yerine engelleri yapabilmek biraz da olsa mevcutların yokolmasını engeller. Kısacası ifade etmek gerekirse; kullanımda israftan kaçmak ve natürel afetler nedeni ile kaybolmalarını engellemek gerekir. Dayanıklı inşa edilen yeraltı maden ocakları, toprak kayması, erozyon önlemleri mühim olarak sayılabilir .
[box type=”info” align=”aligncenter” ]Unutulmaması gereken ve dikkat edilmesi gereken en önemli konu Fosil Yakıtların yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer almaması yani yenilenebilir olmamasıdır. Dünyamızda sınırlı kaynaklara sahip olduğumuz petrol ve kömür gibi yakıtlar gün geçtikçe ve kullanımı arttıkça azalmaktadır. Bu yüzdendir ki insanoğlu Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına artık daha fazla önem veriyor ve vermeye başlıyor. [/box]